TR
  • English
  • Türkçe
  • فارسی
  • Français
  • español, castellano
  • العربية
  • Deutsch
  • русский язык
  • українська
  • 中文 (Zhōngwén), 汉语, 漢語
  • dinle

    Güneydoğu Türkiye

    Sıra Gecesi, Şanlıurfa: Türk kültürünün bir parçası

    Taş kemerlerden geçtiğimde, bir müzik dalgasının üzerinde gibi hissediyorum. Derin sesler ritmik bir şekilde uğulduyor. Yaylı çalgılar, yüksek ve düşük notalara vurur. Her iki duvarda da fotoğraflar asılı. Avizeyle aydınlatılan Harran'ın kovan evlerinin mini bir maketi yürüyüş yolunu süsler. Restoranın kalbine girdiğim an, müzik başlar. Türkiye'nin güneydoğusundaki Şanlıurfa'daki Cevahir Han, Sıra Geceleri için bir müzikal sahnesi olur adeta…

    Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Şanlıurfa, tarih boyunca Elbanlar, Akadlar, Babiller, Hititler, Aramiler, Asurlar, Persler, Makedonlar, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlıların yaşadığı eski bir Mezopotamya şehridir. Doğu-batı kapısı üzerinde elverişli bir konuma sahip olan Şanlıurfa, geçmişte önemli bir ticaret merkeziydi. Bu rota üzerinde seyahat eden ve sayıları artmakta olan tüccarları ağırlamak üzere birkaç han kurulmuştur. Antik tarihi kesin olarak tespit edilememekle birlikte Cevahir Han hakkındaki ilk bilgi, Osmanlı kâşifi Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinin 17. yüzyıl kaydında yer almaktadır. Han, Şanlıurfa'nın eski surlarla çevrili kentinin kuzeyinde, günümüzde var olmayan Samsat Kapısı’nın yanında yer aldığı için Samsat Hanı olarak da anılmaktadır.

    Yüksek tavanlı taş salonda cümbüş, ud, tanbur, kanun, keman ve davul ezgileri yankılanır. Modern fenerler palmiye ağacı şeklindeki yapılardan sarkar. Bazı konuklar, alçak yemek masalarından ayran yudumlayarak halıya bağdaş kurup otururlar. Diğerleri sandalyelere oturur. Merkezdeki çeşmenin sesi yok sayılır. Burada herkes müziğe odaklanır. Sahnedeki altı erkek, yerel yaylı çalgılar çalıp türküler söylüyor - turistik Sıra Gecesi devam eder.

    Şanlıurfa'da Sıra Gecesinde şarkıcılar ve müzisyenler

    Eski günlerin geleneksel Sıra Gecesi

    Gelişmiş müzik kültürüyle ünlü olan Şanlıurfa’nın geçmişinde, geleneksel bir toplantı olan Sıra gecesi başlarda müzikle ilgili değildi. Haftada bir kez cemiyetler veya bir grup arkadaş sorunları tartışmak, sohbet etmek ve birbirlerinden haberdar olmak için grup üyelerinden birinin evinde bir toplantı düzenlerdi. Yaşlılar gelenekleri küçüklere aktarıp, onlara görgü ve nezaket kurallarını öğretirdi. Edebiyat, şiir, tarih, felsefe gibi konular tartışılırdı. Fikir alışverişi gerçekleşirdi. Gece, çiğ köfte ile sona ererdi. Üyelerin sırasıyla ev sahipliği yaptığı toplantıların adı olan Sıra Gecesi, herkesin sırayla ev sahipliği yaptığı geceler anlamına gelmektedir.

    Elbette sıra gecelerinde müzik önemliydi ama geceler sadece müziğe odaklı değildi. Şehrin yetenekli bilgeleri bölge gençlerini ses düzenlemeleri ile bağlama, ud, kanun, tanbur, çümbüş ve keman gibi yaylı çalgıları kullanma konusunda eğitirlerdi. Şanlıurfa'da, biri İbrahim Tatlıses diğeri de ülke Müslüm Gürses gibi ülke çapında popülerlik kazanmış şarkıcılara adanmış birçok müzik müzesi bulunmaktadır. Sıra Gecesi uygulamasının onların becerilerini büyük ölçüde etkilediği ve geliştirdiği düşünülmektedir.